][~*~*~ DerDiGuzeL_FoRuM ~*~*~][
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Ogrenmek Ogrètmek ve Dost kazanmak icin
 
HomeHome  PortalPortal  GalleryGallery  SearchSearch  Latest imagesLatest images  RegisterRegister  Log in  

 

 Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?

Go down 
+2
DerdiGuzeL
SeRSeRi_KiZ
6 posters
AuthorMessage
SeRSeRi_KiZ
DerdiGuzeL Uyesi
DerdiGuzeL Uyesi
SeRSeRi_KiZ


Number of posts : 25
Registration date : 2006-02-22

Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? EmptyMon 27 Feb à 10:43


cutie Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? cutie

Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez....
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir
kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte,
aynı duraktan, aynı otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç...
Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda
başardılar. İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı
aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse,
kız ise ablasında...Sırf birbirlerini görebilmek için, her sabah
erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların
durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...
Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu...
Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki
yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor
getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında
da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen,
banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da
kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi
onlarınki...
Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü,
büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi
sürecine rağmen çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim
olmasını beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına.
Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler...
"Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adam da
"Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...
Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir
tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında
başka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok
sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu
notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek,
kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla
karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....

Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun
hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı
yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler.
Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı.
Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı.
Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken,
harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan.
"Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika
bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan,
martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..."
"Sen istersin de ben hiç hayır diye bilir miyim?" diye yanıt verdi adam.
"Amerika'daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para
olursa olsun, burası bizimdir artık...."
Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor
oldu, adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla.
Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra,
kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu
görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki
evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir
cevap
aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..."
Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da
çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini
söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur
anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve
sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton
duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...
Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği
arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek
zorundayım" diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin
tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyor her öğlen.
Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...." "Sus, sus çabuk, duymak
istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını,
kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın
hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece
masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç
çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl
sarıldığını gördü adamın...

Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona
sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar
etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa
geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve
bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak
isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...

İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına
kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın.
Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi. Bazen
yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri
geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin
alması için dua ediyordu.

Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile,
kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle
uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne
yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri
girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın.
Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: "Hiçbir şey
göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü.
Geçen yıl Amerika'daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık
bir senelik ömrü kaldığını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi
onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden
uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de
haber vermedi. Birlikte Amerika'ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa
ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi
görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış,
bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim Sana bu kutuyu vermemi
istedi."Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın Hemen
oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra
akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda.

İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu...
Sırayla okudu;

"Seni çok sevdim",

"Seni sevmekten hiç vazgeçmedim",

"Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim."

"Fakat benim için ölmeni istemedim"

"Şimdi bana söz vermeni istiyorum." rose rose

"Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, kutuda
bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:

"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman
terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım
Back to top Go down
http://www.kacamakforum.com
DerdiGuzeL
Admin
Admin
DerdiGuzeL


Number of posts : 787
Registration date : 2006-01-06

Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Re: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? EmptyMon 27 Feb à 15:01

love1 bu yaziyi okumustum. Paylasimin icin COOOK tesekkur ederim. rose
Back to top Go down
http://derdiguzel.heavenforum.com
lakabi mazlum
Moderator
Moderator
lakabi mazlum


Number of posts : 183
Localisation : Her aN Yanınıda
Registration date : 2006-01-25

Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Re: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? EmptyMon 27 Feb à 17:11

Rolling Eyes ımmm set bensevemedım
Back to top Go down
gayseriLi
Moderator
Moderator
gayseriLi


Number of posts : 282
Registration date : 2006-01-13

Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Re: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? EmptyMon 27 Feb à 23:37

bende izlemistim boyle bisey ama sahildeki evi hatirlamiyorum Very Happy

sagol guzel hikaye saol
Back to top Go down
sagittarius
forumun caycisi
forumun caycisi
sagittarius


Number of posts : 73
Registration date : 2006-03-01

Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Re: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? EmptyThu 2 Mar à 1:50

10 yıl oncesine goturdu beni ...
acıklı arabeks ve de duygusal bi drama ...
lisede bende boyle hayaller kurardim ne yalan soyleyim ...
saf , tertemiz duygular ... guzel seyler bunlar ...

ama
ben almayım ...
Back to top Go down
DerdiGuzeL
Admin
Admin
DerdiGuzeL


Number of posts : 787
Registration date : 2006-01-06

Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Re: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? EmptyThu 2 Mar à 18:26

Wink ask guzeldir. zamaninda..
Back to top Go down
http://derdiguzel.heavenforum.com
SahTeSofT
DerdiGuzeL arkadasi
DerdiGuzeL arkadasi
SahTeSofT


Number of posts : 53
Registration date : 2006-01-29

Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Re: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? EmptyWed 8 Mar à 20:26

vayyy be
Back to top Go down
Sponsored content





Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty
PostSubject: Re: Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?   Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar? Empty

Back to top Go down
 
Sizde sevebiLirmisiniz bu kadar?
Back to top 
Page 1 of 1

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
][~*~*~ DerDiGuzeL_FoRuM ~*~*~][ :: Sevgi :: >>Sevgi-
Jump to: