Deniz, babası Sadık'la birlikte, hayatında hiç görmediği dedesi Hüseyin Efendi'nin Ege'deki çiftliğine doğru bir yolculuğa çıkar. Ancak bu basit bir ziyaret değildir; eşini 80 darbesi sonrasında kaybeden Sadık, oğlunu babaevine bırakma niyetindedir. Hüseyin Efendi, okumak için İstanbul'a yolladığı oğlunun 80 öncesinde politik olaylara karışması nedeniyle, onu evlâtlıktan reddetmiştir. Hayat planları oğluna bakmasına imkân vermeyen Sadık, Deniz'i güvenilir ellere emanet etmek için, babasıyla arasındaki mesafeyi bir kenara koyar. Tüm bu gerilimin arasında, bu güzel Ege çiftliğinde, aile saaddetinin hakim olduğu, yepyeni bir hayat başlar.
Çağan Irmak, üçüncü uzun metrajlı filmi "Babam ve Oğlum"da çocukluk hatıralarından yola çıkarak, kuşaklar arası çatışmayı perdeye taşıyor. Herkesi ağlatmış sanırım o yüzdne ben gitmiyorum ama tavsiye edildiği için tavsiye ediyorum ...