Ram Nedir ? Ve Hakkýnda Herþey
Taným
PC'lerimizdeki bellekler, sistemde yer alan iþlemci ve grafik kartlarý gibi veri yaratan ve iþleyen birimlerin ortaya çýkardýðý verilerin uzun ya da kýsa süreli olarak saklandýðý iþlevsel birimlerdir. Sabit disk sürücüler, sistem RAM'leri, iþlemcilerin içindeki cache diye tabir edilen bellekler, BIOS'un saklandýðý EPROM'lar, grafik kartlarýnýn üzerindeki RAM'ler, CD'ler, disketler v.s. hepsi PC'lerde yer alan bellek türleridir.
Bellek kavramý bu derece geniþ bir konu olmasýna raðmen bu yazýda konumuz olan bir çoðumuzun oldukça aþina olduðu, hep daha fazla olmasýný hayal ettiðimiz ve hatta yeri geldiðinde overclock denemelerimize bile dahil ettiðimiz sistem RAM'i denilen bellekler. Peki RAM ne demek? RAM, Ýngilizcesi Random Access Memory, Türkçesiyle Rastgele Eriþilebilir Bellek kelimelerinin baþharflerinden oluþan bir kýsaltma. Bu noktada, belleklerin RAM'ler ve Sadece Okunabilir Bellekler yani ROM'lar (Read Only Memory) þeklinde sýnýflandýrýldýðýný hatýrlatmak isteriz. RAM'ler veriyi saklamak için beslemeye yani elektrik enerjisine ihtiyaç duyduðu halde ROM'lar besleme olmasa bile veriyi saklayabilirler. Ayrýca, ROM'lar genellikle, kýsaltmanýn açýlýmýndan da anlaþýldýðý gibi sadece okuma amacýyla kullanýlýrlar. Üzerlerinde saklý verinin kullanýcý tarafýndan kolayca deðiþtirilmemesi hedeflenir.
RAM Çeþitleri
RAM'lerin, fiziksel yapýlarý ve çalýþma prensipleri itibariyle mikroiþlemcilerden hiç bir farký yok. Týpký mikroiþlemciler gibi, silikon üzerine iþlenmiþ çok sayýda transistörün, bu defa aðýrlýklý olarak veri eriþiminin kontrolü ve verinin saklanmasýyla ilgili belli iþlevleri yerine getirmek amacýyla birbirine baðlanmasýyla ortaya çýkmýþ ve nispeten daha az karmaþýk olan elektronik yapýlar. Bu yüzden mikroiþlemci teknolojileriyle RAM teknolojilerini ilgilendiren konular tamamýyla ortak. RAM teknoljilerini süren hedef, mikroiþlemcilerde olduðu gibi, daha küçük transistörler üretmek, bu sayede ayný büyüklükte bir silikon parçasýna daha fazla transistör yani daha fazla iþlev sýðdýrmak ve silikonun daha hýzlý çalýþmasýný saðlamaktýr. Bu amaca ulaþma yolunda karþýlaþýlan engellerin çoðu üretim teknolojilerindeki geliþmelerle aþýlmakta olup geri kalan kýsým ise geliþtirilen daha akýllý algoritmalar ve protokollerle çözülüyor. Ýþte RAM türlerini bu protokoller belirliyor.
Çalýþma Prensipleri
Anakartlarýmýzdaki bellek soketlerine yerleþtirdiðimiz baský devreleri, anakarta baðlandýklarý veri yolunun geniþliðine göre DIMM (Dual Inline Memory Module) ve SIMM (Single Inline Memory Module) gibi kýsaltmalarla adlandýrýyoruz; sanýrýz bunun da haklý bir sebebi var (!). Bugünlerde en popüler olaný, üzerinde genellikle bant geniþliði yüksek ve dolayýsýyla daha geniþ veriyoluna ihtiyaç duyan DDR bellek yongalarýný barýndýran DIMM'ler. Dizüstü bilgisayarlarda kullanýlan DIMM'ler fazla yer kaplamamalarý için küçük olduklarýndan SO-DIMM (Small Outline Dual Inline Memory Module) yani küçük izdüþümlü RAM adýný alýyorlar. DIMM’lere baktýðýmýzda, genellikle 4,8 ya da 16 gibi belli sayýlarda bellek yongalarý, dirençler ve kondansatörlerin yanýsýra SPD (Serial Presence Detect) denilen bir ROM yongasý bulunduðunu görebiliriz.
Çeþitli bellek türleri için normalde gereken besleme gerilimi þu degerleri almaktadýr:
RAM-----Türü Besleme Gerilimi
SDRAM - - 3.3 Volt
DDR-I RAM 2.5 Volt
RD-RAM - -2.5 veya 1.8 Volt
DDR-II RAM 1.8 Volt
Voltaj seviyelerinin yeni nesillerde giderek düþmesine raðmen performansýn artmasý çeliþkisinin yanýtý, üretim teknolojileri geliþtikçe küçülen transistörlerin ayný hýzda çalýþabilmeleri için daha az gerilimle beslenmeye ihtiyaç duymalarýnda ve bellek mimarilerindeki ilerlemelerde yatmaktadýr.